Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. (a) (gazete) baskıya hazır, (b)
    k.d. işi bitik.
    It's all up with George, they've caught him:
    George'un işi bitik, enselendi.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

it's all up
her şey bitti
all up service
Avrupa memleketleri arasında gönderilen mektupların tümünün uçak postasıyla gitmesi
all up with
sonu/hezimeti yakın, işi bitmiş, ümit kalmamış.
He realized it was all up with him when the search
party began to close in.
It's all up with us: Hapı yuttuk! yandık! mahvolduk!
all done up
(a) bitkin/yorgun bir halde, yorgun argın, (b) hepsi hazır, (paket vb.) hepsi sarılmış/yapılmış.
be up to all dodges
bütün hileleri bilmek Fiil
eat up all sb's time
bütün zamanını almak Fiil
give up all claims
bütün iddalarından vazgeçmek Fiil
give up all claims
bütün talep haklarından vazgeçmek Fiil
give up all hope
bütün ümidini yitirmek Fiil
give up all one possesses
bütün malını mülkünü elden çıkarmak Fiil
give up all one's claims upon the bankrupt
müflisten vâki olacak bütün taleplerden vazgeçmek Fiil
give up all one's claims upon the bankrupt
müflisten vaki olacak bütün taleplerden vazgeçmek Fiil
losses that mop up all the profits
bütün kârları silmek ip süpüren zarar
muster up all one's courage
cesaretini ele almak Fiil
muster up all one's strength
bütün gücünü toplamak Fiil
sum up all one's strength
gücünü kuvvetini toparlamak Fiil
they have fitted their house up with all modern conveniences
evlerini her türlü konforu haiz yaptılar İsim
use up all one's a
erzağını tüketmek Fiil
use up all one's provisions
bütün erzakını tüketmek Fiil
work up all the stock
bütün depoyu tüketmek Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.